Öğrenci kadın konferansından Öğrenci Kadın Derneği’ne – Genç kadınlar arasında faaliyet

Kadınlar arasında faaliyetin özel olarak örgütlenmesinin biçimi ve araçları hiç kuşkusuz kendi içerisinde önemli bir zenginliğe işaret eder. Bilinç ve mücadelenin gelişimine bağlı olarak komünist kadınlarca yeni biçim ve araçlar kadınların aydınlatılması örgütlenmesi doğrultusunda kullanılmıştır.

Başta Ankara, Bursa, istanbul gelmek üzere değişik kent­lerde Üniversiteli Genç Kadınlar (ÜCK), adıyla üniversitelerde zaman zaman yükselen, zaman zaman geriye düşen bir çalış­ma yürütülmüştür. Komünist genç kadınların liseli ve üniver­siteli genç kadınlar arasında yürüttükleri ve daha çok 8 Mart’larm ön günlerinde belirginleşen faaliyet 2004 yılında bir başka biçime evrilmiştir. Daha çok EKD’nin etkinlik ve fa­aliyetlerine katılan ve kendilerini orada ifade eden komünist genç kadınlar kendi alanlarına yönelik faaliyeti özel olarak örgütlemeleri gerektiğinin ayırdına varırlar. Bu farkındalık onları önce yerellerde yaygın bir biçimde fanzinler çıkarma­ya götürür. Ardından Öğrenci Kadın Konferansının toplan­ması ve Öğrenci Kadın Derneğinin kurulması gelir.

28-29 Şubat 2004 tarihinde “Özgürlük Yürüyüşümüze Sen de Katıl” şiarıyla liseli ve üniversiteli genç kadınlar, Öğ­renci Kadın Konferansı’nı toplarlar. 8 Mart etkinliklerinin bir parçası olarak toplanan bu konferans hazırlıkları haftalara yayılan bir çalışmanın ürünü olur. Liseli ve üniversitelerde yürütülen konferansın hazırlıkları yerellerde eylemlerin ör­gütlenmesi, toplantılar ve yerel öğrenci kadın konferansları biçimlerinde yürütülür.

21 Şubat’ta istanbul’da toplanan Öğrenci Kadın Konfe­ransı, “Yasalarda Cins Ayrımcılığı”, “Meslek Dallarında Cins Ayrımcılığı”, “Cinsel Taciz ve Tecavüz”, “Özgürlük Nedir?”, “Cinsiyetçi Eğitim” ve “Neden Örgütlenme” başlıklarını tartışır.

Ankara, Balıkesir, izmir, Dersim, Hatay ve Mersin’de konferans hazırlıkları çerçeve­sinde şenlik, toplantı, basın açıklaması ve çeşitli sokak eylemlikleriyle liseli ve üniver­siteli genç kadınlar, konferansa çağrılır, davet edilirler.

28-29 Şubat’ta Ankara’da farklı illerden liseli ve üniversiteli genç kadın sorunlarını tartışarak çözüm önerilerini formüle ederler.

Konferansta cinsiyetçi eğitim, okulda-yurtta öğrenci kadınlara yönelik cinsel taciz, tecavüz ve baskılar, genç kadınlar ve özgürleşme sorununu, yasalarda cins ayrımcılığı, küçük kentlerde öğrenci kadınların sorunları nasıl bir mücadele, nasıl bir örgüt başlık­ları tartışılır. Kürdistanlı genç kadınlar özel olarak yaşadıkları sorunları dile getirdikle­ri konferansta bir de serbest kürsü oluşturulur. Genç kadınlar, tartışma metinleri ile il­gili eleştiri ve önerilerini bu bölümde dile getirirler.

Yürütülen tartışmalarda ailede, okulda, yurtta, sokakta genç kadınların yaşadıkla­rı baskılara karşı mücadele perspektifleri belirlenir. Genç kadın kitlesine ulaşma, onlar­da bir bilinç yaratma ve örgütlenme araç ve yöntemlerine dair bir bakış açısı oluşturu­lur. Konfrensın onayladığı sonuç bildirgesi öğrenci genç kadınlar arasında çalışmanın özel olarak örgütlenmesini kadın hareketini güçlendirecek önemli bir damar olduğu­nun altını çizer. Bu faaliyetin aynı zamanda antiemperyalist gençlik hareketinin de bir parçası olduğu ifade edilir.

Bildirge; okullarda cinsel eğitimin verilmesi bekaret kontrolünün kaldırılması, yurt­larda imza uygulaması, saat sınırlandırması, izinsiz keyfi aramaların kaldırılması, okul­da, yurtta cinsel taciz ve tecavüzün son bulması, gerici-cinsiyetçi yasaların kaldırılma­sı taleplerini dile getirir. Ayrıca tartışmalarda ulaşılan sonuçlara bağlı olarak genç ka­dınların fanzin, kol, klüp, kadın topluluğu vb. araçları kullanması gerektiğine dikkat çekilir. Öğrenci kadınların örgütlenme temel hedeflerinden biri olarak, öğrenci kadın derneklerinin kurulması kararı açıklanır.

Hayatın her alanında örgütlenmek gerektiği bilinciyle hareket eden liseli ve üniver­siteli genç kadınlar 31 Mayıs’ta Öğrenci Kadın Derneği’nin istanbul’da kurulduğunu ilan ederler. Yaptıkları basın açıklamasında Öğrenci Kadın Derneği’nin bir ilk olduğu ifade edilerek, “Erkek egemen devlet aygıtına, kadının ezilmesinin temelinde yatan kapita­list sisteme, bunların kurumsallaştırdığı eğitim sisteminden aileye kadar tüm gerici du­varları yıkmak kadının örgütlülüğüyle mümkün” denilerek, öğrenci kadın derneğinin kurulmasının nedenlerini dile getirilir. Öğrenci Kadın Konferansıyla başlayan ve Öğren­ci kadın derneğiyle yola devam eden komünist genç kadınların en önemli eksikliği ya da zaafı, konferansın karar altına aldığı dernekleşme faaliyetinde gecikmeleri ilk adımı 31 Mayıs’ta atmış olmalarıdır.

Okulların tatil dönemine denk gelen bir zaman tercih edilmesi daha başından der­neğin kendi kitlesiyle buluşmasını engelleyecek, somut bir durumdur. Araya giren uzun yaz tatilinin ardından ÖKD’nin etkinleşmesi ve yaygınlaştırılması doğrultusunda bir pratik sergilenmez.

Categories: Sosyalist Kadın 1 | Yorum bırakın

Yazı dolaşımı

Yorum bırakın

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.